Baca  |        
|          Dayım içerde, kalpağı dışarda.  |        
|          Kendisi içerde, ağzı dışarda.  |        
|          Boyu uzun, yüzü kara.  |        
|          İçi kara dışı ak.  |        
|          Bahçe  |        
|          Emek versen gülü gülşen, yürek açan hoş olur zevkü safası.  |        
|          Baklava  |        
|          Teptim tekerlendi, öptüm şekerlendi; bal ile badem, ne tatlı adem.  |        
|          Yırtık çingene paşa önüne çıkar.  |        
|          Bal  |        
|          Altıgen gözlü hem de tatlı, fakir ile sözü yok, zengin harcı.  |        
|          Sepette salkım üzümler, zırlayıp seslenirler.  |        
|          Balık  |        
|          Deniz dibinde dalga.  |        
|          Suda dumansız tekne.  |        
|          Suda yayılır, karada bayılır.  |        
|          Kanadı var uçamaz, karada da kaçamaz.  |        
|          Balon  |        
|          Ağzı var dili yok, nefesi var canı yok, derisi var kanı yok. Bilin bakalım bu nedir?  |        
|          Baston  |        
|          Bir küçücük minare, beyler ona dayana.  |        
|          Ben giderim o gider, yanımda tın tın eder.  |        
|          Dedem gider Tebriz'e, çanakları dize dize.  |        
|          Bayram  |        
|          Tasaları dindirir, çocukları sevindirir.  |        
|          Hasretler kavuşturur, dargınlar barıştırır.  |        
|          Çocuk  |        
|          Özü bohçada, sesi bahçede.  |        
|          Bisiklet  |        
|          Çarşıda gezer, inci mercan dizer.  |        
|          Borç  |        
|          Sizin evin arası, b,z,m evin arası, yeşil çimen parası.  |        
|          Bulut  |        
|          Havada uçar kanadı yok.  |        
|          Yaprak kadar hafif, dağlar kadar büyük.  |        
|          Burun  |        
|          Yamada sulu çeşme.  |        
|          Uçurum üstünde iki delikli kapı.  |        
|          Buz  |        
|          Bilmece, bildirmece, ayak altında kaydırmaca.  |        
|          Cep  |        
|          Ayağı yok, gezer durur, ne verirsen yer oturur.  |        
|          Ceviz  |        
|          Dağdan iner takla makla, aman anne beni sakla.  |        
|          Dört kardeş bir kundakta yatar.  |        
|          Çadır  |        
|          On eş yaşında, peştemal başında.  |        
|          Deli deve girmez eve; kes başını girsin eve.  |        
|          Çamaşır ipi  |        
|          Uzun uzun uzanır, haftada bir bezenir.  |        
|          Çatal  |        
|          Bıldırcın budunu kaşır, bulduğunu bana taşır.  |        
|          Çay  |        
|          Rengi kızıl şarap değil, kışın fena ahbap değil.  |        
|          Çekirge  |        
|          Karadır katran değil, sarıdır safran değil; kanatlıdır kuş değil, boynuzludur koç değil.  |        
|          Çivi  |        
|          Hırsız içerde, başı dışarda.  |        
|          Çizme  |        
|          Gündüz yorulur, gece kıvrılır.  |        
|          Çorap  |        
|          Dizime kadar kuyuya indim.  |        
|          Davul  |        
|          Ben giderim o gider, önümde dum dum eder.  |        
|          Domates  |        
|          Yol üstünde kırmızı bohça.  |        
|          Dondurma  |        
|          Bilmece bildirmece, dil üstünde kaydırmaca.  |        
9 Ağustos 2010 Pazartesi
Bilmece Nedir?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder